Plüton Neden Gezegenlikten Çıkarıldı?

    Plüton Neden Gezegenlikten Çıkarıldı?

      Plüton’un gezegenlik sınıfından çıkarılması tüm dünyada dikkat çekmiş; durumla alay eden çok sayıda görsel de hazırlanmıştır.

      Çok Uzun yıllar boyunca dokuzuncu gezegen olarak bildiğimiz Plüton 2006 yılında gezegen olma statüsünü kaybetmiştir.Aslında Plüton gezegen ünvanını tamamen yitirmedi. Sadece cüce gezegen olarak anılıyor. Plüton, Güneş Sistemi içerisinde, Güneş’in etrafında dönen en büyük ikinci cüce gezegendir.

      Birincisi Eris cüce gezegenidir. Günümüzde bu tip cüce gezegenlere, Plüton’un şerefine “plutoid” adı da verilmektedir.

      Tanımsal olarak cüce gezegen, bir gezegen kadar büyük kütleli olmayan, ancak bir uydu kadar da küçük kütleli olmayan gök cisimlerine verdiğimiz bir isim olmaktadır.
      Plüton’un ekvatorundaki çapı 2.274 kilometre ve Dünya’nın ekvatoral çapı olan 12.756 kilometreye kıyasla oldukça ufaktır. Kütlesel olarak da Dünya’nın %0.2’si kadar bir kütleye sahiptir.
      Bir gök cisminin, örnek olarak Plüton’un, büyük bir kütleye sahip olamamasının ana sebebi, 4.57 milyar yıl önce Güneş Sistemimiz oluşurken, bu gök cisimlerini oluşturacak materyallerin çok fazla kütlede olmamasıdır. Genellikle bu tip ufak gök cisimlerinin etrafında ondan daha büyük gök cisimleri oluşmuş ve materyalin büyük kısmı onların kütle çekimi sebebiyle onların yapısına katılmıştır.
      Plüton, çevresel olarak ekvatorda 7323 kilometredir. Bu, Dünya’nın ekvatoral çevresinin %18 ine eşittir.

      Plüton, 2006’ nın Ağustos ayına kadar gezegen olarak kabul edilirken, 2006′da Uluslararası Astronomi birliğinin belirlediği bazı kriterlere uymamasından dolayı gezegen sınıfından çıkartılmıştır.

      Atmosferi olan, Güneş etrafında dönen, üzerinde mevsimsel hareketler gösteren, kendi ekseni etrafında dönen, uydulara sahip, yuvarlak bir yapıda olan Plüton neden gezegen değil?

      2006 senesinde Uluslararası Astronomi Birliği (IAU) gezegen teriminin hangi gök cisimleri için kullanılıp kullanılmayacağını kesin olarak belirlemiştir.

      Tanıma göre Güneş Sistemi’ndeki bir gezegenin özellikleri şunlar olmalıdır.

      -Obje Güneş’in etrafında dönmelidir

      -Küresel şekle sahip olmasına yetecek kadar kütle çekimi kuvvetine sahip olmalıdır

      -Yörünge civarını temizlemiş ve tek başına olmalıdır

      Plüton ilk iki kurala uyuyor. Üçüncü kural hemen anlaşılmayabilir. Bu kurala göre bir gezegen, gezegen oluşumu bittiği sırada kütle çekimsel olarak dominant olmalıdır. Uyduları dışında kütlesel olarak onunla kıyaslanabilecek herhangi bir obje yörüngesi etrafında olmamalıdır. Plüton ve benzeri gök cisimleri, ilk iki kurala uyup üçüncü kurala uymadıklarından dolayı cüce gezegen olarak adlandırılırlar. Bu tanıma uyan her gök cismi cüce gezegendir. Plüton gibi cüce gezegenler üçüncü kuralı ihlal ederek Güneş etrafındaki yörüngelerini kendilerine benzer bir çok Kuiper Kuşağı cismi ile paylaşırlar ki kendileri de Kuiper Kuşağı’na dahildir.

      Dünya’nın Güneş’e olan uzaklığı işlem kolaylığı için 1 AU (Astronomical Unit / Astronomik Birim) olarak tanımlanmıştır. Kuiper Kuşağı, Güneş’ten uzaklığı 30 AU ile 50 AU arası olan bir bölgede yer alır ve Güneş Sistemi’nin doğumundan artakalan küçük gök cisimleri buradadır. Kuiper Kuşağı, Asteroit Kuşağı ile karıştırmamalıdır; Kuiper son gezegen Neptün’ün ötesindedir ve sistemin oluşumundan artakalandır, Asteroit Kuşağı ise Mars ile Jüpiter arasında Jüpiter’in çok güçlü kütle çekimi yüzünden birleşip gezegen oluşturmayı başaramamış asteroit oluşur. Kuiper Kuşağı mensupları kaya ve metalden oluşan asteroitlerin aksine metan, amonyum ve su buzu içermektedir. Kuiper Kuşağı’nın ötesinde ise 100 bin AU mesafeye kadar uzanan Oort bulutu yer almaktadır.

      Plüton Kuiper Kuşağı’nın en ünlü sakini olduğu için bu kuşaktaki gök cisimleri plütino olarak isimlendirilmiştir. Plütinolar Neptün ile 2:3 rezonansın dadır, buda şu demektir ki Neptün Güneş etrafında 3 tur attığında plütinolar 2 tur atarlar. Bu rezonans Neptün ile Uranüs’ün sistemin genç yıllarında yaptıkları göçten kaynaklanır. Gezegen oluşum teorilerine göre Neptün ve Uranüs en başta sistemin iç taraflarında Güneş’e yakın bir yerde vücuda geldiler. Fakat gaz devi gezegenlerin (sistemin dış tarafında bulunan Jüpiter ve Satürn) kütle çekimleri dolayısıyla dışarıya göç ettiler ve Neptün göç sırasında küçük cisimleri kendisiyle rezonansa soktu. Ayrıca göç yolu sırasında görece küçük gök cisimlerinin Jüpiter ve Satürn ile etkileşimine neden oldu.

      İşte bu Kuiper Kuşağı’nda yer alan Plüton kendisi gibi bir çok gök cismi ile yan yana yörüngede süzülmektedir. Gezegenlerde ise böyle bir durum yoktur, her bir gezegen kendi küçük uydusu dışında benzer bir cisimle komşuluk yapmaz. Dünya, kendisinden küçük Ay ile yörüngesindeki diğer her türlü cismi kendine katarak temizlemiş halde gitmektedir. Mars, Dünya’ nın hemen ötesinde; kendi temiz yörüngesinde uydularıyla beraber hareket etmektedir. Plüton gibi cüce gezegenler ise aynı yörüngede hep beraber gitmektedir. Bu sebepten ötürü Plüton’un gezegen olması mümkün değildir.

      Ayrıca Plüton Kuiper Kuşağı’ndaki en meşhur cisim olsada en büyüğü değildir. 2005 yılında keşfedilen Eris cüce gezegeni Plüton’dan daha büyüktür.Eris’i keşfeden gök bilimciler hali hazırda gezegen olan Plüton’dan daha büyük bu cismin kesinlikle gezegen ünvanı alacağından ve 10. gezegeni bulan insanlar olacaklarından emindiler. Hatta daha önceleri feminist dürtülerle kendisine Zeyna, uydusunada Gabriel dedikleri bu gezegenin ismi için yarışma açmıştır ve Dünyanın her yerinde kendi coşkularına ortaklar bulmuşlardır. Fakat Eris’in keşfinden sadece bir yıl sonra gezegen tanımı kesin olarak yapılmış ve Plüton ile beraber Eris’de gezegenlik şansını yitirmiştir.

       

      ZİYARETÇİ YORUMLARI

      Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

      BİR YORUM YAZ
      Don`t copy text!