Hemoroid Nedir? Belirtileri Nelerdir?
Hemoroid Nedir?
Hemoroidler, anal kanalın üst kısmında genişlemiş damar yumaklarıdır. Halk arasında basur ya da mayasıl olarak bilinir. İç ve dış hemoroidler olarak ikiye ayrılır. Zamanla altta yatan sebeplerle birlikte anal kanalda yerleşen genişlemiş toplar damar yumakları makatın dışına doğru çıkarlar.
Hemoroid Neden Olur?
Bağırsak alışkanlığında değişiklikler (kabızlık, ishal),
Gebelik ve doğum,
Sedanter yaşam,
Bazı spor etkinlikleri (ata binmek, bisiklet sürmek),
Çeşitli meslek grupları (şoförler, pilotlar),
Alkol alışkanlığı,
Pelvik bölgede yerleşen tümörler, karında ascites oluşumu,
Kalın bağırsak kanseri,
Hemoroidin Belirtileri Nelerdir?
Rektal kanama (makattan taze kırmızı renkli kanama),
Ağrı,
Makatta ele gelen şişlik,
Akıntı, makatta ıslaklık hissi,
Kaşıntı,
Bu şikayetlerle başvuran hastalarda anal fissür, perianal fistül, perianal abse ve tromboz görülen diğer hastalıklardır. Ağrı iç hemoroidlerde çok geç bir bulgudur. Başlangıç döneminde ağrı varsa tromboze hemoroid, perianal abse, anal fissür akla gelmelidir.
HEMOROİD (BASUR) ZANNETTİĞİNİZ HASTALIĞINIZ YA KANSERSE?
MAKATTA KANAMA, DIŞKILAMA ALIŞKANLIĞINIZDAKİ DEĞİŞİKLİKLER SİZİ MUTLAKA UYARMALIDIR!..
TANI NASIL KONULUR?
Bu şikayetlerle hekime başvuran hastanın şikayetleri dikkatlice dinlendikten sonra yapılan anal muayene genellikle genç hastalarda tanı için yeterlidir. Rektal kanama şikayeti ile gelen hastalara rektoskopi önerilir. Kırk yaş ya da üstü kabızlık şikayeti ile gelen ve yapılan anal muayenesinde hemoroid saptanan tüm hastalarda kolonoskopik tetkik önerilmektedir. Her zaman altta yatan bir kalın barsak tümörü olmadığı ekarte edilmelidir. Unutulmamalıdır ki hemoroid tek başına kalın barsak kanserinin belirtisi olabilir.
Hemoroidin Dereceleri
1. Derece hemoroid: Kanama en önemli şikayettir. Hemoroidler rektoskopi sırasında saptanır.
2. Derece hemoroid: Kanama ve kaşıntı şikayetleri görülür. Ikınma ile anal muayene esnasında saptanır.
3. Derece hemoroid: Kanama, kaşıntı ve makatta ıslaklık hissi şikayetleri ile başvurulur. Anal muayenede prolabe yani makatın dışında hemoroid pakeleri görülür. Muayene ile içeriye gönderilebilir.
4. Derece hemoroid: Kanama, kaşıntı, akıntı ve ağrı şikayetleri görülür. Muayene ile içeri redükte edilemeyen şişlikler saptanır.
Tedavi Yöntemleri
Barsak fonksiyonlarının düzenlenmesi altta yatan kabızlığın giderilmesi,
Diyette bol lifli gıdalara ağırlık verilmesi, günlük su alımının arttırılması ortalama 1.5-2 litre su içilmesi,
Lokal krem ve pomatlar,
Cerrahi tedavi :
Skleroterapi
Bant ligasyon
Klasik cerrahi yöntemle hemoroid ektomi operasyonu genel anestezi altında yapılır. Hastanede yatma süresi ortalama bir gündür.
Lazer tedavisi ( Nd-yag lazer tekniği ile genel anestezi altında yapılır ve ameliyat süresi 5-15 dakikadır. Ameliyat sonrası ağrı en az olan yöntemdir. İşe dönme süresi daha kısadır. Üçüncü dereceye kadar olan hemoroidlere uygulanır.
Anüs bölgesindeki üst ve alt hemoroidal toplar- damarların varis şeklindeki genişlemelerine sırasıyla iç ve dış hemoroid adı verilir. Kalıtım, uzun süre ayakta kalarak çalışma, gebelik, kronik kabızlık gibi sebeplerle oluşan bu hastalık erişkinlerde oldukça sık görülür.
Hemoroidlerin başlangıçta dışkılama sırasında, daha sonra ise spontan olarak anüsten dışarı sarkması sonucu oluşan meme şeklinde morumsu kabartılar ve genelde damlama şeklinde olan açık kırmızı renkli kanama, hastaların başlıca hastaneye başvurma sebepleridir. Bunun dışında ağrı, kaşıntı , mukuslu bir sıvı gelmesi ile de kendini belli eden hemoroidlerin tromboz, yani tıkanma ve bunu izleyen iltihap, ülserleşme ve bunların sonucunda şiddetli ağrılar oluşması, kanamanın ağırlaşması ve buna bağlı kansızlık oluşması gibi sonuçları vardır.
Teşhis dışarıdan görülerek yada anoskopi ile anüsün içine bakarak konur. Tedavi hemoroidin bulunduğu evreye göre planlanır. Belirti vermeyen hemoroidler tedavi gerektirmez. Yakınmalar hafifse belirli ilaçlarla semptomatik tedavi yapılır. Hastanın diyeti düzenlenir, ılık pansuman yapılabilir ve hemoroidle bir kısır döngü oluşturan kabızlık problemi ortadan kaldırılır.
Yakınmaların ağır olduğu ya da sık tekrarladığı durumlarda ise cerrahi tedavi tercih edilir, bu da genelde hemoroid pakelerinin lokal anestezi altında çıkarılması şeklindedir. Pakelerin lastik bantlarla sıkıştırılması, kızıl ötesi ışınlarla yada lazerle tedavi, pakeleri büzüştüren bir maddenin bölgeye enjeksiyonu gibi farklı tedavi yöntemleri de vardır.
HEMOROİD TEDAVİSİNDE SORULAR VE ALTIN KURALLAR
Halk arasında BASUR olarak bilinen hemoroid; anüs ve rektum hastalıklarının başında yer alır.. Anüs ve rektum; boşaltım sisteminin çıkış kapısı olup, yaklaşık yirmi çeşit hastalığın görülebildiği ve pek çok hastalığın da indirekt belirtilerinin izlenebildiği yerdir. Bu bölgenin hastalıklarına PROKTOLOJİK HASTALIKLAR ve Protoloji ile ilgilenen hekimlere de proktolog denir. Hemoroid, anüs içindeki hemoroidal toplar damarların zaman içinde anormal genişleyip kırmızı ve mor torbalar (memeler) şeklinde dışarı sarkması, (Resim 1 ve 2) bazan aşınıp delinerek dışkılama sırasında sık sık, PARLAK KIRMIZI kanamalar yapması; bazan memelerin aniden pıhtı ile dolup şiddetli ağrı, ödem, iltihaplanma, yaralanma ve ağrı yapmasıdır..
HEMOROİDİN OLUŞMA SEBEPLERİ
Birinci sebep kabızlıktır.. Ayrıca, kolit, proktit, enterit gibi barsak enfeksiyonları; içki, tahriş edici aşırı acılı gıda tüketimi; yetersiz hijyen, anüs içi hemoroidal damar duvar yapısının doğuştan zayıf olması veya sonradan zayıflayıp torbalanması; prostat büyümesi ve kabızlık nedeni ile tuvalette uzun süre oturmak ve aşırı ıkınmak; gün boyu oturmak veya ayakta kalmak; aşırı yorgunluk; portal hipertansiyon; hamilelik myoma uteri, over kisti vb. gibi karın içi büyük urlar; kronik ökrürük, şişmanlık gibi karın ve damar içi basınçlarını artıran başka hastalıklar genel sebepler arasında sayılabilir.
HEMOROİD ÇEŞİTLERİ
Hemoroidler öncelikle iç (internal) ve dış (eksternal) olmak üzere ikiye ayrılırlar. Hemoroidlerin çoğu iç hemoroid olup bunlar 4 derece olarak sınıflanır. Ayrıca basit ve komplike; tromboze, akut ve kronik olmak üzere alt sınıflara ayrılırlar.. Anüsün dış kenarındaki eksternal hemoroidal damarların aniden noktasal, tarzda cilt veya mukoza altına kanamaları ve pıhtı oluşturmaları da bir başka hemoroid çeşidi sayılabilir.
1) Grade I (1. Derece) Hemoroidler: Hemoroid memesinin yukarı konumda kalıp, anüs dışına çıkmayıp ancak anoskop ile içeriye girildiğinde görülebilmesi halinde 1. derece hemoroid söz konusudur. Kendini sadece kanama ile belli eder. Bu memeler genellikle ağrısız olup, 1 cm’den daha küçük boyutlu, gergin ve ince duvarlı kanamaya hazır iç memeler şeklindedir ve ele gelmezler
TEDAVİ: 1. derece hemoroidler lastik bantla bağlama, sklerozan ilaç injeksiyonu, halk arasında LASER olarak bilinen infirared ışık koagülasyonu gibi konservatif tıbbi yöntemlerle tedavi edilebilir; ameliyat gerekmez. Bazan sadece melhem, uygun diyet, ılık su oturma banyosu ve istirahat yeterli olabilir. Ancak hazırlayıcı sebepler araştırılıp onlar da ayrıca tedavi edilmelidir; örneğin asıl sebep akut bir barsak enfeksiyonu veya ishal ise; sadece antibiyotik ve ishal diyeti uygulaması bile yeterli olabilir. Cerrahi girişim gerektirmezler.
2) Grade II (2. Derece) hemoroidler: Bunlar dışkılama sırasında tuvalette ıkınınca anüs dışına çıkan ve ele gelen, ayağa kalkınca anal kanal içine çekilip kaybolan, ağrısız, 1 – 3 cm çapında Hemoroid memeleri olup, taharetlenirken genellikle püskürür tarzda veya hızlı damlalar şeklinde kanama yapar.
Kanamalar bazan bir iki ay ara verebilir, bazan aylarca, her tuvalet çıkışında az da olsa görülür. Ve zaman içinde mutlaka kansızlık yapar ve bazan da aniden alevlenip büyüyerek anüs dışında kilitlenip kalarak acilleşebilir. İkinci derece Hemoroidler yine cerrahi tedavi gerektirmezler. Bağlama, sklerozan ilaç injeksiyonu veya infrared ışık koagülasyonu ile tedavi edilirler. Ayrıca uygun diyet, büzüştürücü ve antibiyotikli melhemler, ılık su oturma banyoları ve ağrı kesiciler tedaviye eklenmelidir.
3) Grade III (3. derece) hemoroidler: İç (internal) hemoroid memelerinin kolayca anüs dışına çıkması, sık sık pıhtı ve ödemle birlikte ağrı yapması, üzerinde iltihap ve aftlar şeklinde yaraların ve kanlı akıntının olması; içeriye itilmediği sürece anüs dışında kalması veya içeri geç çekilmesi halidir
Tedaviye duruma göre önce tıbbi ve konservatif yöntemlerle başlanır; çok az vakada cerrahi eksizyon gerekir. Bunlarda en ideal yöntem lastik bant veya infrared koagulasyon uygulamaktır (Şekil I – II).
4) Grade IV (4. derece) hemoroidler: Yıllarca süren kronik kabızlık hallerinde eski iç ve dış hemoroidlerin topluca aşağı sarkması, tuvalette veya koltukta çok oturma sonucu, memelerin büyük, ağrızsız, sulu, ıslak pakeler halinde anüs dışında çepeçevre yerleşip temelli kalmasıdır. Kronikleşmiş grade IV hemoroidli hastaların, iyi temizlenememe ve sürekli mukuslu ve iltihablı akıntılar, kaşıntılar ve az fakat sık sık kanama sorunları vardır. Memelerin üzerine oturunca hastanın canı yanar.
TEDAVİ: Pekçoğu iyi bir tıbbi tedavi, kabızlığı önleyici bol posalı diyet, düzenli tuvalet alışkanlığı gibi tıbbi ve hijyenik tedbirlerden kısmen yarar görürler. Bir kısmında lastik bant veya skleroterapi ve infrared ışık ile koagülasyonu yeterli olabilir; ancak çoğunda cerrahi tedavi endikedir; ancak cerrahiye engel varsa, ömür boyu, konservatif tıbbi yöntemlere devam eder ve daima bol su, bol sebze, bol meyva alırlar; asla çay, kahve, kola, rafine gıda ve baharat alamazlar.
HEMOROİD KOMPLİKASYONLARI
Hemoroid komplikasyonlarının başlıcaları:
a) Uzun süreli kanamalar sonucu anemi ve buna bağlı hipotansiyon, halsizlik, iştahsızlık ve solukluktur.
b) Memelerde yaralanma ve iltihaplanma sonucu lokal ve sistemik ateş.
c) Strangulasyon, yani dışarda duran hemoroid memelerinin; stres, alkol, ağır yemek, kabızlık, mushil kullanımı ve ishal gibi bir nedenle aniden pıhtılarla dolması sonucu şişip tamamının anüs dışına fırlaması ve orada kilitlenip kalması, anormal şişmesi ve şiddetli ağrı yapması. Bu safhada hemoroid memelerinin kan dolaşımı bozulmuştur ve dolayısı ile nekroz ve şiddetli ağrı gelişir. Artık geriye itilemez ve el değmez ve dışkılamaya, fitil koymaya, hatta melhem bile sürmeye izin vermez; dışkılama ve günlük yaşam ve bütün işler engellenir; ağrı ve kanamalar, enfeksiyon ve ateş yüzünden halsizlik ve iştahsızlık gelişir. Hemoroidin en kötü şeklidir. Tedavi aciliyet gerektirir. Duruma göre önce konservatif tıbbi yöntemlerle başlanır. Gerekirse anında genel anestezi ve regional anestezi ile cerrahi eksizyon veya trombektomi, sistemik ve lokal antibiyotik uygulanır.
HEMOROİD (BASUR) HASTALIĞI
Belirtiler
Halk arasında “basur” olarak bilinen hemoroid hastalığı anüs(barsağın son çıkış kısmı) bölgesinde normalde bulunan damar yumağının belirginleşmesi ve sarkması sonucu oluşan rahatsızlığa verilen isimdir.
İç ve dış hemoroid damar yumağındaki belirginleşmeye göre iki ana çeşidi olmakla birlikte çoğunlukla iç hemoroidlerin belirginleşerek makatın dışına sarkması şeklinde görülür. Birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü derece olarak sınıflandırılan hemoroidler ıkınınca makat dışına sarkan ve kendiliğinden içeri giderse ikinci, elle itince içeri gidene üç, elle itilmesine rağmen gitmeyen hemoroidlere dördüncü derece olarak tanımlanır.
Hemoroidler kansere dönüşmez. Ancak hemoroide bağlı rahatsızlıklar bu bölgede görülen kanser rahatsızlığı ile benzerlik gösterdiğinden bu şikayetlere sahip olan kişilerin rektal tuşe(elle muayene) veya anoskopi ve rektoskopi gibi ışıklı aletlerle muayene ile tanının aydınlatılması gerekir.
Hemoroid belli bir yaşın hastalığı mıdır?
Hemoroid hastalığı çocukluk dönemi hariç her yaşta görülebilir. Ancak yaş ilerledikçe sıklığı artmaktadır. Toplumun üçte birinden fazlasında görülmektedir.
Hemoroidin sebepleri nelerdir?
Hemoroidin tek sebebi olmamakla birlikte kolaylaştırıcı sebepler vardır.
Ailesel yatkınlık
Kabızlık, uzun süren ishal
Kabızlığa neden olan veya artıran sebepler
Posasız gıda(meyve sebzenin az tüketildiği) gıdalarla beslenme alışkanlığı
Aşırı terleme, az su içme
Dışkılama zamanının ertelenmesi
Seyahatler
Karın içi basınç artışına yol açan etkenler (gebelik)
Acılı ve baharatlı gıdaların fazla tüketilmesi
Aşırı alkol tüketimi
Tuvalet ihtiyacını ertelemek veya tuvalette uzun süre oturmak
Yaşlılık
Hemoroid hastalığının belirtileri nelerdir?
Makatta ağrı, kaşıntı, akıntı
Makattan kan gelmesi
Tuvalet sonrası ele gelen şişlik
Tuvalet sırasında ağrı ile birlikte olan kanama daha çok çatlaklara bağlı olmakla birlikte dış hemoroidlere bağlı olarak ta oluşabilir. Ayrıca içi hemoroidlerin komplike olması(içinde kan pıhtılaşması) sonrası da oluşabilir.
Hemoroid hastalığının teşhisi nasıl konur?
Hemoroid hastalığının şikayetleri ile bu bölgenin kanserleri benzerlik gösterdiğinden genel cerrahi veya gastroenteroloji uzmanına muayene olmadan ilaç kullanılmamalıdır. Mahremiyet endişesiyle doktora gitmekten çekinen ve yakın çevrelerine danışarak ilaç kullanma durumunda hayati öneme haiz hastalıkların tanı ve tedavisinde gecikmeler yaşanmaktadır.
Tanı makat bölgesinin gözle, eğer ağrılı durumu yoksa parmakla muayenesi ve anoskopi ve rektosigmoidoskopi denilen ışıklı aletlerle inceleme sonucunda konulur.
Tedavi çeşitleri nelerdir?
Hastanın şikayetleri dinlendikten ve gerekli muayeneler yapıldıktan sonra hemoroidin varlığı, derecesi, tipi ve eşlik eden rahatsızlıklar belirlenir.
Birinci derece ve ikinci derece hemoroidlerlerde öncelikle sebebe yönelik tedavi yapılır. Kabızlık varsa bunun düzeltilmesi için posalı gıdalar, tuvaletin ertelenmemesi, gaita yumuşatıcı ilaçlar, pomatlar veya fitiller verilir.
Tıbbi tedavi ve gerekli önlemlere rağmen düzelmeyen hastalarda skleroterapi(ilaç enjeksiyonu ile kurutma), band ligasyonu(band ile boğarak söndürme), koterizasyon(elektrik, lazer veya infrared ışını ile yakma) yapılabilir.
Üçüncü derece hemoroidlerin bazılarına ameliyat dışı yöntemler uygulanabilir. Fayda görülmezse cerrahi tedavi uygulanır.
Dördüncü derece hemoroidlerde tedavi cerrahidir. Cerrahi tedavi yöntemleri ise hastaya göre değişmekle birlikte dikiş ile bağlama, hemoroid yumaklarının çıkarılması ve dikiş konulması, ultrasizyon cihazı ile hemoroid yumaklarının çıkarılması, doppler cihazı ile hemoroid yumağının atardamarı bulunarak dikiş konulması veya bu yöntemlerin kombinasyonu uygulanabilir. Eğer hemoroidlerle birlikte makatın iç tabakasında sarkıklık varsa PPH denilen ve otomatik dikiş koyan ve sarkan iç tabakanın bir kısmını çıkararak sarkmayı önleyen teknik uygulanabilir. Bu tedavilerden hangisinin uygulanacağı hastadaki hemoroidin derecesine, eşlik eden ikinci bir rahatsızlığın(çatlak v.b.) varlığına ve cerrahın tecrübesine ve tercihine göre değişmektedir.
Bölgesel veya genel anestezi uygulanmamışsa yani lokal anestezi ile veya anestezisiz işlemler ayaktan tedavi şeklinde uygulanabilir. Diğer işlemlerde 6-18 saat hastanede gözlem gerekebilir.
YAPILMASI GEREKENLER
Kişisel temizliğinize özen gösterin (anal bölgenin düzenli temizliği)
Tuvaletiniz geldiğinde barsaklarınızı mümkün olduğunca çabuk boşaltın (doğru beslenme ile giderek kolaylaşacaktır).
Kilonuzu kontrol edin
BESLENME
Posa bakımından zengin yiyecekler tüketin
Sebzeler (domates, bamya, bezelye, pırasa)
Meyveler (elma, armut, portakal)
Tahıllar (kepek, kepekli ekmek, tam buğday unu, esmer un, rafine edilmemiş pirinç)
Çok fazla su için (Günde en az 1,5 litre)
EGZERSİZ
Yüzme
Yürüme (düzenli olarak günde en az 20 dakika)
YAPILMAMASI GEREKENLER
Kabızlık ve ıkınarak dışkılama
Ağır yük taşıma
Dar giysilerin giyilmesi
BESLENME (Fazla Tüketilmemesi Gerekenler)
Kahve, Alkol, Baharat, Hardal
Posa bakımından fakir yiyecekler
EGZERSİZ
Bisiklete, ata binmek
Uzun süre ayakta kalmak yada oturmak
İLAÇ TEDAVİSİ
Ardışık müshil kullanımı (Uzun süreli kabızlık = Müshil hastalığı)
HEMOROİD HASTALIĞI (BASUR) İLE İLGİLİ SIK SORULAN SORULAR
1. Hemoroid hastalığı yaygın mıdır?
Evet. Hemoroid hastalığı hem erkeklerde hem de kadınlarda oldukça sık görülür. Kadın ve erkek nüfusunun yaklaşık yarısı hayatlarında en az bir kere hemoroid hastalığının belirtileri ile karşılaşır.
2. Hemoroid hastalığı bulaşıcı mıdır?
Hayır, kesinlikle bulaşıcı değildir. Hastanık mekanik nedenlerle meydana geldiği ve kökeninde bakteri yada virüs benzeri bulaşıcı etkenler olmadığı için, başkasına aktarılamaz.
3. Hemoroid hastalığı kalıtımsal mıdır?
Hayır. Net olarak böyle bir ifade kullanmak zor. Ancak anne ve/veya babanın hemoroid hastalığı nedeniyle ameliyata dek gidebilen tedavi görmüş olmaları, sonraki nesiller için bir risk etkeni oluşturabilir.
4. Hemoroid hastalığı kadınlarda erkeklere göre daha sık mıdır?
Kadınların hamile kalması, doğum yapması, ayrıca kadınlarda kabızlığa daha sık rastlanması nedeniyle, hemoroid hastalığı erkeklere göre biraz daha fazla görülür. Ancak veriler hemoroid hastalığı nedeniyle yapılan ameliyatların erkek ve kadınlar açısından sayıca farklı olmadığını göstermektedir.
5. Hemoroid hastalığının tanısı nasıl konur?
Hemoroid hastalığının tanısı doktor tarafından konur. Doktor makatı gözle muayene eder ve şişmiş damarsal yapıların olup olmadığına bakar. Muayenenin ikinci aşamasında anal kanalın ve rektumun son bölümünün parmakla kontrolü yer alır. Sonraki aşamada doktor hastayı anaskop yada praktoskopla da inceleyebilir. Anaskop makatın yukarısında kalan yaklaşık 6-7 cm’lik bölümün incelenmesini sağlar. Proktoskop ise makatın yukarısında kalan yaklaşık 15-20 cm’lik bölümünün yani rektumun görülmesini sağlar.
6. Hemoroid hastalığı tehlikeli midir?
Hayır. Hemoroid hastalığı tehlikeli ve yaşamı tehdit eden bir hastalık değildir. Çoğu kişide belirtiler yalnızca birkaç gün devam eder. Ayrıca, hemoroid hastalığı olan herkes belirtileri yaşamaz.
7. Hemoroid hastalığı kansere dönüşebilir mi?
Hayır! Hemoroid hastalığı kansere dönüşmez ama dikkatli olunmalıdır. Bir kişi yıllarca hemoroid hastalığı nedeniyle anal yolla kanayabilir. Ancak zaman içinde kanamanın bir kolon-rektum kanserine bağlı olarak ortaya çıkması da mümkündür. Bu olgularda hemoroid hastalığı, ormanı saklayan bir ağaç gibidir. Sonuç olarak, dışkılama sonrası kanama gözlemlendiğinde yapılacak en iyi iş bir uzmana danışmaktır.