Denzel Washington Hayatı

    Denzel Washington Hayatı

      Denzel Washington Kimdir? En İyi Unutulmaz Filmleri Listesi

      Hollywood’un en iyi oyuncularından biri olarak anılan Denzel Washington’un hayatı hakkında bilginiz var mı? Bu muhteşem oyuncunun unutulmaz filmleri hangileri, aldığı ödüller neler, sinema dünyasına nasıl hediyeler sundu, hep birlikte göz atalım:

      Tarih boyunca birçok başarılı oyuncuya denk geldik; hepsinin de filmlerini pür dikkat seyrettik. Ancak içlerinden biri var ki Amerika’nın en büyük problemi olan ırkçılığa bile cesur bir şekilde göğüs germiş ve taraflı tarafsız herkesin takdirini kazanmıştır. Kim mi o? Yer aldığı aksiyon filmleriyle adını duyuran, ödül canavarı duruşuyla arz-ı endam eden ve yeri geldi mi izleyenlerini ağır bir dramın ortasına bırakan biri o; evet, Denzel Washington’dan bahsediyoruz.

      Sizlerle Denzel Washington kimdir, kısaca hayatı ve unutulmaz filmleri üzerine bir liste paylaşmak istedim. İşte bu muhteşem oyuncu hakkında inciler sizlerle:

      Denzel Washington Kimdir?

      Denzel Washington Kimdir?

       1954 yılında dünyaya gelen ve babası bir rahip olan Denzel Washington, üniversitede gazetecilik okumasına rağmen gönlü her daim oyunculukta olanlardandır. Keza, ilk oyunculuk tecrübesini de üniversite yıllarında tatmış olması, ilerleyen yıllarda süregelecek muazzam bir kariyerin ilk adımları olarak da kayıtlara geçmiştir. Mezun olduktan sonra San Francisco’ya yerleşen ve burada bir konservatuara kayıt yaptıran genç Denzel, ne var ki para kazanmak ve aktörlük yapmak adına okulunu yarıda bırakıp, ekranlara doğru bir geçiş yapmıştır.

      Profesyonel anlamdaki ilk oyunculuk tecrübesini St. Elsewhere dizisinde tadan ve bir anda yeteneğiyle ilgi çekmeyi başaran Denzel, daha sonrasında 1981 yapımı Carbon Copy filminde boy göstererek beyazperde serüvenine de merhaba demiştir. Bu dakikadan itibaren, bir an olsun arkasına bakmayan ve adeta parmakla gösterilecek bir başarı öyküsüyle sinema dünyasının en iyi aktörlerinden biri halini alan Denzel Washington, yıllar yılı ilgi ile izlediğimiz, adrenalin seviyemizi yukarılara taşıyan filmleriyle de evlerimize konuk olmayı bilmiştir.

      1987 yılında kamera karşısına geçtiği Cry Freedom filmi ile Akademi’den ilk adaylığını koparan Denzel, bu yıl ödülü kucaklayamasa da bunun için çok fazla beklemeyecekti. Nitekim 1989 yılında çekilen ve Denzel Washington’ın da köle Triprolüyle karşımıza çıktığı Glory, ona En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü’nü getirecek ve böylelikle sinemanın dünyasının en prestijli ödüllerinden olan Oscar ile gerçek anlamda tanışmasına vesile olacaktı.

      2002 yılında Training Day’deki performansıyla En İyi Erkek Oyuncu ödülünü de kucaklayan Denzel Washington, kariyeri boyunca 7 kez Akademi’de adaylık şerefine nail olurken; böylelikle hem tarihin en iyilerinden biri olduğunu her defasında yeniden kanıtlıyordu hem de ödül canavarı olarak anılan bir oyuncu olarak kayıtlara geçiyordu.

      Tabii onu bu denli başarılı bir sinemacı olarak addetmemizin başlıca sebebi, yalnızca oyunculuktaki yeteneği değil.  Aksine, A’dan Z’ye komplike bir sinemacı oluşu. Nitekim Denzel Washington’ı kimi zaman yönetmen koltuğunda görmek de mümkün. Şu ana dek üç filmde bu ateşten gömleği giyen usta oyuncu, hiç kuşku yok ki bu yıl vizyona giren ve Oscar yarışında da kendine yer bulan Fences ile birçoklarının takdirini kazanmış durumdadır. Gerek oyunculuğu, gerekse kamera arkasındaki yeteneği ile sinema tarihine adını altın harflerle kazımış biridir o esasen.

      En İyi Denzel Washington Filmleri

      Başarıları bir efsane gibi dilden dile aktarılan ve hayat verdiği tüm karakterlerle sinemaseverlerin takdirini kazanan Denzel Washington’ın o nevi şahsına münhasır filmlerine hep birlikte göz atmaya ne dersiniz? Aksiyonu iliklerinizde hissedeceğiniz, kimi zaman kovalamacanın tam ortasında kalacağınız, yer yer de gözyaşlarınıza hâkim olamayacağınız o muazzam filmlere dilerseniz sizi baş başa bırakalım. En iyi Denzel Washington filmleri karşınızda…

      Cry Freedom (Özgürlük Çığlığı – 1987)

      Cry Freedom (Özgürlük Çığlığı – 1987)

       Usta sinemacı Richard Attenborough’nun yönetmen koltuğunda oturduğu ve 1970’lerin Güney Afrika’sındaki ırkçılığı merkezine alan Cry Freedom, gerçek bir hikâyeden uyarlanmasının yanı sıra vurucu anlatısıyla da hafızalara kazınmış bir film. Siyahî bir aktivist ile beyaz bir gazetecinin ırkçılığa karşı beraber hareket etmelerinin hikâyesi olan film, izleyenlerine sunduğu insani mesajlarla da adından sıkça söz ettirmiştir.

      Kevin Kline ile birlikte başrolü paylaşan ve buradaki performansıyla 1988 yılında düzenlenen 60. Akademi Ödülleri’nde En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödülüne aday gösterilen Denzel Washington, her ne kadar bu yıl ödülü kucaklayamasa da, burada yarattığı sükse ile birçok kapının kendisine açılmasına olanak sağlamıştır.

      İlginizi Çekebilir: En İyi Leonardo DiCaprio Filmleri

      Glory (Zafer – 1989)

      Glory (Zafer – 1989)

      Amerikan iç savaşının olduğu yıllara doğru bir yolculuğa çıkmaya ne dersiniz? Siyahîlere karşı güdülen nefret söylemlerinin en revaçta olduğu yıllarda patlak veren iç savaşın yakın tanıklarından biri de, siyahîlerinden oluşan bir taburu komuta etmekle görevli Robert Shaw’dur. Bir yandan taburun kendi arasında yaşadıkları bir yandan da düşman ile girilecek savaşın tüm psikolojik tarafının anbean aktarıldığı Glory, Robert Shaw’un ailesine yazdığı mektuplardan senaryolaştırılan, yaşanmış bir hikâyenin beyazperdeye uyarlamasıdır.

       Yönetmen koltuğunda Blood Diamond, The Last Samurai gibi filmlerin de altına imzasını atan Edward Zwick’in oturduğu Glory’de, başrollerde ise Denzel Washinghton ile birlikte Matthew Broderick ve Cary Elwes yer almaktadır. Glory’nin bir diğer özelliği de Denzel Washinghton’ı ilk Oscar’ıyla buluşturmasıdır. Nitekim yetenekli oyuncu, burada hayat verdiği köle Trip rolüyle 1990 yılında düzenlenen 62. Akademi Ödülleri’nde, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödülünü haklı bir şekilde kucaklamış ve Oscar ile ilk sıcak temasını kurmuştur.

      Malcolm X (1992)

      Malcolm X (1992)

      Denzel Washington’ın hızlı ve başarılı adımlarla başlayan kariyeri, ona Amerikan tarihinin en büyük insan hakları savunucularından Malcolm X’e hayat verme şansını doğurur. Nitekim Malcolm X’in siyahîler üzerindeki etkisinden yahut ne denli eşitlik taraftarı bir insan olduğundan söz etmeye dahi gerek yok.
      İşte böylesi önemli bir figürün filmi, daha en baştan merak uyandırıcı bir durumu da beraberinde getirirken, yönetmen Spike Lee’nin eşsiz yorumu ve Denzel Washington’ın da kalitesine yaraşır bir şekilde ona hayat verişi, Malcolm X’i başlı başına bir başyapıt haline getirmeye yetiyor. Bir biyografi filmi olmasına rağmen, kurgusal şablonunu da muazzam bir şekilde kuran film, ilgilisinin kaçırmaması gereken yapımlardan biri olarak hala güncelliğini korumaktadır.

      Philadelphia (1993)

      Philadelphia (1993)

       Eşcinsel bir avukat olan Andrew Beckett çalıştığı hukuk bürosundan bu sebeple kovulur. Hakkını aramak konusunda hayli ısrarcı olan Beckett ise, birçok avukat ile bu konuda görüşmesine rağmen her defasında geri çevrilmektedir. Yolunun son olarak homofobik avukat Joe Miller ile kesişmesi, hayatta her daim bir hayalet gibi ortada gezinen önyargıların yıkılmasına da vesile olacaktır. Bir yandan sağlam temellere dayalı bir insanlık hikâyesi servis eden diğer taraftan da adalet kavramını defaatle irdeleyen Philadelphia, dokunaklı hikâyesi ile günümüzde dahi adından söz ettirmeyi başarmaktadır.

      Yönetmenliğini Kuzuların Sessizliği gibi bir başyapıtın altına imzasını atan Jonathan Demme’nin üstlendiği film, aynı zamanda Tom Hanks ile Denzel Washington ikilisinin de buluşması hasebiyle adeta bir yıldızlar geçidini anımsatmaktadır.

      The Hurricane (Onaltıncı Raund – 1999)

      The Hurricane (Onaltıncı Raund – 1999)

       Rubin Carter’ın gerçek hayat hikâyesinden beyazperdeye uyarlanan The Hurricane, dört dörtlük giden bir hayatın yok yere kararmasını odak noktasına almaktadır. Rubin Carter, orta sikletin en iyi boksörlerinden biridir. Ancak bir gece, onun da bulunduğu barda işlenen üç cinayetin bir numaralı zanlısı olması, onun tüm hayatını tepetaklak edecektir.

      Denzel Washington’ın oyunculuk anlamında deyim yerindeyse döktürdüğü filmlerden biri olan The Hurricane, yer yer yapılan ırkçılığa yaptığı eleştirisiyle adından söz ettirmeyi başarmış bir filmdir. Yönetmenliğini Norwan Jewison’ın yaptığı The Hurricane, aynı zamanda Denzel Washington’a, 72. Akademi Ödülleri’nde En İyi Erkek Oyuncu kategorisinde de adaylığa taşımıştır. Bu özelliği ile en iyi Denzel Washington filmleri arasında yer almaktadır.

      Remember the Titans (Unutulmaz Titanlar – 2000)

      Remember the Titans (Unutulmaz Titanlar – 2000)

       Unutulmaz Titanlar için Denzel Washington’ın en dokunaklı filmlerden biri dersek, hata etmiş olmayız. Nitekim onun filmlerinde her daim, siyahîlere karşı güdülen nefret söylemlerine karşı yapılan bir eleştiriye rastlamak mümkün. Ancak onun bu filmdeki özel performansı ve genç oyunculardan kurulu kadrosu, hikâyenin dramatik yapısını oldukça yukarılara çekmektedir.Koç Herman Boone’un gerçek yaşam öyküsünden senaryolaştırılan ve ırkçılığın tüm şiddetiyle ortada olduğu 1970’lerin Amerika’sında geçen film, aynı zamanda merkezine aldığı Amerikan futboluyla da ilgi odağı olmayı başarıyor. Yönetmenliğini Boaz Yakin’ın yaptığı film, Denzel Washington’ın üst düzey performansıyla hala hafızalardaki güncelliğini korumaktadır.

      Tavsiye Ederiz: En İyi Başarı Filmleri Listesi

      Training Day (İlk Gün – 2001)

      Training Day (İlk Gün – 2001)

      Toy bir polis olan Jake Hoyt, mesleğe yeni başlamış ve kendine hedef olarak da efsaneler arasında anılan Alonzo Harris’in ekibine dâhil olmayı belirlemiştir. Tabii ki, onun bu ekibe dâhil olması hiç de kolay olmayacak; üstüne üstlük aksiyonu ve bilmecesi bol birçok hadiseyi de beraberinde getirecektir. Adrenalin seviyenizin her dakikasında artacağı Training Day’in yönetmenliğini Antoine Fuqua üstlenirken, Ethan Hawke da başroller arasında yer almaktadır.

      Filmi özel kılan detaylardan biri de Denzel Washinghton’ın ilk defa En İyi Erkek Oyuncu Oscarı‘nı Training Day sayesinde kazanması. Başından sonuna dek incelikle oynadığı Jake Hoyt, ona haklı bir ödül kazandırmış ve toplamda ikinci oscarıyla kucaklaşmasına vesile olmuştur.

      John Q (2002)

      John Q (2002)

      En iyi Denzel Washington filmleri arasında John Q sayılmazsa ayıp olur. Mecburiyetlerin insanı getirebileceği noktanın güzel bir örneği olarak adlandırabileceğimiz John Q, adeta çaresizliğin beyazperdeye yansımış biçimi. John, bir fabrikada çalışan ve kıt kanaat geçinen bir ailenin reisidir.

      Günün birinde oğlu Michael’ın hastaneye kaldırılması, beraberinde acı bir haberi de getirir. Eğer ki Michael yakın bir zamanda kalp nakli olmazsa, hayata veda edecektir. İyi ama ya John’un bu ameliyatı karşılamaya yetecek parası yoksa? Bu dakikadan sonra kurduğu dramatik yapısıyla izleyenlerini içine çeken film, Denzel Washington’ın kusursuza yakın performansıyla ilgi odağı olmayı başarıyor ve üst düzey bir seyirlik olarak izleyenlerini selamlıyor.

      Antwone Fisher (2003)

      Antwone Fisher (2003)

      Denzel Washington’ın ilk yönetmenlik tecrübesini tattığı ve bunu oldukça başarılı bir şekilde icra ettiği filmi Antwone Fisher, biyografik bir eser olarak karşımıza gelmektedir. Şiddet ve öfke problemleri yaşayan donanma subayı Antwone Fisher’ın bu sebepten ötürü profesyonel destek alma çabası, onu beklemediği bir zamanda ummadığı bir maceranın ortasına bırakacaktır. Psikolojik unsurların oldukça bol olduğu bir drama örneği olan film, Denzel Washington’ın başrol olarak ortaya koyduğu performansıyla da taçlanmaktadır.

      Man on Fire (Gazap Ateşi – 2004)

      Man on Fire (Gazap Ateşi – 2004)

      Bir roman uyarlaması olan Man on Fire, bir dönem CIA için çalışmış emekli bir tetikçinin sahalara dönüşünü konu almaktadır. En başta küçük bir kız çocuğu olan Pita’yı koruması için görevlendirilen John, yok oldu sandığı hayat enerjisini bu küçük kızın şirinliğinde bulur. Ancak günün birinde Pita’nın kaçırılması, John’un içindeki canavarı dışarı vurmasına neden olacaktır. Bu dakikadan itibaren amansız bir kovalamaca ve aksiyonu huzurlarımıza getiren film, bir an olsun düşmeyen temposu ve heyecanıyla birçok sinemaseverden tam not almayı başarmıştır. Yönetmenliğini Tony Scott’ın yaptığı filmde, Denzel Washington’a Dakota Fanning ve Christopher Walken eşlik etmektedir.

      Inside Man (İçerideki Adam – 2006)

      Inside Man (İçerideki Adam – 2006)

      Spike Lee ve Denzel Washington ikilisini tekrardan bir araya getiren Inside Man, sıradan bir banka soygunu gibi başlayan ama devamında sürprize açık yapısıyla fark yaratan bir film. Hiçbir şey göründüğü gibi değildir mottosundan sonuna kadar beslenen ve merkezine yerleştirdiği karakterlerle bir zihin bulmacısını önümüze getiren Inside Man, başından sonuna dek heyecanını diri tutan gerilimli yapısıyla izleyenlerini selamlamaktadır. Denzel Washington’a Clive Owen, Jodie Foster veWillem Dafoe gibi isimlerin eşlik ettiği film, izleyenlerini olduğu yere çivileyen ilgi çekici hikâyesiyle adından söz ettirmeyi başarıyor.

      Buna da Bakın: En İyi Soygun Filmleri Listesi

      Deja Vu (2006)

      Deja Vu (2006)

      Unutulmaz Denzel Washington filmleri arasında liste başı olabilecek bir başyapıt daha. Üstelik Deja Vu, dünyanın en pahalı film senaryoları arasında yer almaktadır. Adıyla müsemma bir şekilde dejavu duygusunu merkezine alan ve hepimizin muhakkak ki tattığı bu olayı başrol hüviyetine büründüren film, bir yandan da soluksuz bir aksiyonu izleyenlerine sunmayı ihmal etmiyor.

      New Orleans’ta meydana gelen bir patlamayı soruşturmak adına görevlendirilen Doug Carlin, dejavu duygusunu ilginç bir şekilde işlevsel olarak kullanmaya karar verir. Böylelikle kanıtlar toplamaya başlayan ve olaylara müdahale etmeye başlayan Carlin’in macerası, izleyenlerini amansız bir akıl oyunun içine bırakacak ve adrenalin seviyesinin git gide yükselmesine sebebiyet verecektir. Usta yönetmen Tony Scott’ın kaptan köşkünde oturduğu filmde, Denzel Washington ile birlikte Jim Caviezel ve Paula Patton başrolleri paylaşmaktadır.

      American Gangster (Amerikan Gangsteri – 2007)

      American Gangster (Amerikan Gangsteri – 2007)

      A’dan Z’ye usta işi bir suç filmi ile buluşmaya hazır mısınız? New York’un ünlü mafyalarından birinin şoförlüğünü yapan ve onun ani ölümünden sonra işlerin başına geçmek için ant içen Frank Lucas’ın hikâyesi için, esasen farklı bir Amerikan rüyası benzetmesi yapabiliriz. Onun zekâsını kullanarak sıfırdan zirveye yükselişi, yaşadığı Harlem bölgesinin de en büyük uyuşturucu baronu olarak anılmasına olanak sağlayacaktır. Tabii ki her büyük suçlu gibi Frank’in yolunun da polisle kesişmemesi imkânsızdır. Kendisini işine adayan ve ilginç yöntemleri olan narkotik polisi Richie Roberts’ın Frank’in peşine düşmesi, en başta bir kedi-fare oyununu andırsa da sonrasında sürprize oldukça gebe hadiseleri de beraberinde getirecektir.

      Aksiyon ve gerilimin bir an olsun eksik olmadığı, 70’lerin tüm mafyöz ruhununsonuna kadar hissedildiği film, kuşkusuz türünün en iyi örneklerinden biri olarak da hala güncelliğini korumaktadır. Gerçek bir hayat hikâyesinden uyarlanan ve usta yönetmen Ridley Scott tarafından çekilen filmin başrollerini Denzel Washington ve Rusell Crowe gibi iki dev oyuncu paylaşmaktadır.

      The Great Debaters (Muhteşem Münazaracılar – 2007)

      The Great Debaters (Muhteşem Münazaracılar – 2007)

      Wiley Koleji’nde dersler veren ve öğrencilerin kendini ifade etme yeteneğinin zayıf olmasından şikâyetçi olan Melvin Tolson, onlardan bir tartışma grubu oluşturur ve kelimeleri daha işlevsel kullanmalarını talep eder. Nitekim yaptıkları bu münazaralar, git gide bu gençlerin ifade yeteneklerine pozitif olarak katı sağlayacak ve onlara farklı kapıların açılmasına olanak sağlayacaktır. Tabii bir yandan da ırkçı söylemlere karşı tavrını belli eden film, farklı hadiseleri bünyesinde harmanlamasıyla da takdiri hak etmektedir.

      Gerçek bir olaydan senaryolaştırılan ve sonuna kadar vuruculuğundan asla ödün vermeyen film, Denzel Washington’ın ikinci yönetmenlik tecrübesini tatmasıyla da ayrı bir yerde konumlanmaktadır. İsminin hakkını sonuna kadar vererek şahane tartışmaları önümüze getiren ve izleyenlerini her bir saniyesinde daha fazla içine çekmeyi başaran film, 2008 yılında Golden Globe’da En İyi Drama Filmi dalında aday olsa da ödülü kucaklayamamıştır.

      The Book of Eli (Tanrı’nın Kitabı – 2010)

      The Book of Eli (Tanrı’nın Kitabı – 2010)

      Denzel Washington’dan alışılmışın dışında bir karakter görmeye hazır mısınız? Distopik bir evrende geçen ve izleyenlerine oldukça enteresan bir maceranın ortasına bırakan film, dramatik çatısı sayesinde yer yer duygulandırmayı da başarmaktadır.Filmin konusuna gelecek olursak; güneş patlaması sonrası dünya kavrulmuş ve insanlığın neredeyse sonu gelmiştir. Ancak hayatta kalanları koruyacak, aynı zamanda gelecek nesillere aktaracağı öngörülen bir kitabın varlığından söz edilmesi ve Eli’nin bu kitabı her şeye rağmen koruma çabası, bu distopik evrenin macera dolu çatısını oluşturmaktadır. Yönetmenliğini Albert ve Allen Hughes kardeşlerin yaptığı filmin başrollerini ise Denzel Washington ile birlikte Mila Kunis ve Gary Oldman gibi usta isimler paylaşmaktadır.

      Flight (Uçuş – 2012)

      Flight (Uçuş – 2012)

      Malumunuz, günümüzde havayolları en çok tercih edilen seyahat yöntemlerinden biri. Ancak zaman zaman meydana gelen ve hem maddi hem de manevi olarak büyük yaraların oluşmasına sebebiyet veren uçak kazaları, insanlığın canını her daim çok yakmış; bu nedenle de oldukça korkulası bir hal almıştır. Pekâlâ, düşmekte olan bir uçağın içindesiniz ve kaptan pilotunuz sizi tüm hünerlerini kullanarak o uçaktan sağ salim karaya indirmeyi başarıyor. Ya minnet borçlu olduğunuz o pilot, daha sonrasında sizi öldürmekle suçlansa? İşte Flight, düşmekte olan bir uçağı yere indiren ve onca insanın canını kurtaran pilot Whip Whitake’ın bu elim hadiseden sonra başına gelen enteresan olayları odak noktasına almaktadır.

      Bir yandan uçağın neden arıza yaptığına dair soruşturma devam ederken, bir yandan da Whitake’ın alkol probleminin ayyuka çıktığı film, kuşkusuz Denzel Washington’ın üst düzey oyunculuğu ile de vuruculuğunu taçlandırmaktadır. Yönetmenliğini Forrest Gump ve Back to the Future serisinden tanıdığımız Robert Zemeckis’in yaptığı Flight, 85.Akademi Ödülleri’nde de Denzel Washington’a En İyi Erkek Oyuncu kategorisinde aday olmasını sağlamıştır.

      The Equalizer (Adalet – 2014)

      The Equalizer (Adalet – 2014)

      Aksiyon sinemasının aranan yönetmenlerinden Antoine Fuqua’nın Denzel Washington ile yeniden buluşmasını müjdeleyen The Equalizer, işinin ehli olan emekli bir askerin sahalara geri dönüşünü konu almaktadır. Robert McCall’ın emeklilik günlerinin tadını çıkardığı zamanlarda tanıştığı Teri isimli genç kızın başı Rus mafyasıyla derttedir. Onun bu çaresiz durumuna kayıtsız kalamayan McCall, huzurlu yaşantısını bir kenara bırakıp, eski sert günlerinden kesitler sunmak için tekrardan büyük bir kovalamacanın içine dâhil olur.Denzel Washington’ın aksiyon filmlerindeki kalitesini bir kez daha ortaya koyduğu film de, en az onun kadar başarılı bir performans ortaya koyan Chloë Grace Moretz de takdir toplamayı başarıyor.

      The Magnificent Seven (Muhteşem Yedili – 2016)

      The Magnificent Seven (Muhteşem Yedili – 2016)

      Kanlı mı kanlı, sağlam mı sağlam bir Antonie Fuqua-Denzel Washington iş birliğine hazır mısınız? Hem de bu sefer western soslu! Sinema tarihinin en iyilerinden biri olarak adlandırılan ve 1954 yılında izleyici ile buluşan Akira Kurosawa’nın Shichinin no samurai (Seven Samurai) filminin yeniden uyarlaması olan The Magnificent Seven, en az orijinali kadar destansı bir anlatımla karşımıza geliyor.Bir köyü korumak adına tutulan ve ayrı ayrı işinin ehli olan yedi silahşorun hikâyesinin anlatıldığı filmde, Denzel Washington’ın hayat verdiği Chisolm’ın ekibe liderlik edişini ve her şeye rağmen “Yıkılmadım, ayaktayım” duruşunu hayranlıkla izleyecek ve bu western filminden üst düzey bir keyif alacaksınız. Denzel Washington’ın yanı sıra, Chris Pratt, Ethan Hawke gibi isimlerle de oyuncu kadrosunu güçlendirdiği The Magnificent Seven, modern zamanlarda çekilen en sağlam western örneklerinden biri olarak da kayıtlara geçmiştir.

      Fences (2016)

      Fences (2016)

      Denzel Washington’ın üçüncü yönetmenlik deneyimi olan Fences için, dokunaklı bir aile dramı demek en doğru tanım olacaktır. Irkçılıktan şikâyet eden ve kendi kurallarından asla taviz vermeyen dik başlı bir baba olan Troy Maxson’ın, ailesi ile yaşadığı sorunları merkezine alan film, bir yandan da ailenin ne denli büyük bir nimet olduğunu izleyenlerine yeniden hatırlatmayı ihmal etmiyor. Özellikle Denzel Washington’ın performansıyla adeta tek kişilik bir resital sunduğu film, onun performansıyla taçlanırken, izleyenlerinin yüreğine dokunmayı da başarıyor.Bir babanın, evladıyla yaşadığı sorunlardan, dış dünyaya kaçışına kadar ki süreci işleyen ve bunun sonuçlarını da tüm gerçekliği ile aktaran Fences, 2016 yılının en iyi filmlerinden biri olarak da anılmaktadır. Nitekim bu yıl gerçekleştirilen 89. Akademi Ödülleri’nde, En İyi Film kategorisi dâhil olmak üzere dört dalda adaylığı bulunan film, Viola Davis’in En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ödülünü kucaklamasıyla da bir nebze teselli bulmuştur.

      Kaynak

      ZİYARETÇİ YORUMLARI

      Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

      BİR YORUM YAZ
      Don`t copy text!