Uranüs’ün Tarihi

    Uranüs’ün Tarihi

      Uranüs Ve Tarihi geçmişi

      Gaz devleri güneş sisteminin,hidrojen ve çeşitli diğer bileşenlerin donmasına izin verecek soğuklukta olan bir bölgesinde biçimlenmiştir.Yakın dönemde yapılmış bazı araştırmalar bunların aslında Güneş’e şu an olduklarından daha yakın bir yerde oluştuklarını ve daha sonra mevcut konumlarına taşındıklarını öne sürmektedir.

      Bu gaz devleri de tıpkı güneş sistemindeki diğer gezegenler gibi,birtakım gezegenimsi yapıların birbirleriyle çarpışa çarpışa birleşip büyümesi sonucunda meydana gelmiştir.Yine de iç güneş sistemindeki gezegenlerin çekirdekleri kayadan oluşurken,dış güneş sistemindeki gezegenlerin çekirdeklerinde buz ve kaya karışımı mevcuttur.Ayrıca bu gezegenler sıvı metalik hidrojen ve helyum katmanları kaplı kalın bir atmosferle örtülüdür.Atmosferin üst kısımlarında bulunan büyük miktarlardaki metan Uranüs’e soluk mavi-yeşil rengini verir.Ayrıca bulut yapılarını görmemizi engelleyen bir dumanlı sis tabakasıyla kaplıdır.

      Uranüsün ekseni başlangıçta bize bı denli tuhaf gelecek kadar eğik değildi.Bir şey onu bu hale sokmuştur.Peki bu ne olabilir?En iyi teori yavru Uranüs’ün gezegeni yana devirecek kadar kuvvetli ve Dünya büyüklüğünde bir cisimle Çarpışmış olmasıdır.

      Uranüs’ün Uyduları Ve Halkaları

      Uranüs’ün bilinen yirmi yedi tane uydusu vardır.Bazılarının isimleri Shakespeare’in oyunlarındaki karakterlerden ve Alexander Pope’un yazdığı Bukleye Tecavüz (Rape of the lock) kitabındaki karakterlerden alınmıştır. Titania ve Oberon 1787 yılında keşfedilmiştir. Ariel ve Umbriel 1851 yılında bulunmuştur.Miranda da ilk defa 1948 yılında tespit edilmiştir.Diğer uydularda bir Voyager 2 nin gezegenin yanından uçuşu sırasında ve daha yakın zamanda da Hubble Uzay Teleskobu’nun gözlemleri sırasında keşfedilmiştir.En büyük beş uydu Ariel, Umbriel, Titania, Miranda ve Oberon’dur. Hepside yüzeylerinde pek çok yarık ve krater barındıran küçük buzdan cisimlerdir.

      İçlerinde en sıra dışı görünümlü olanı küçük uydu Miranda’dır. Yerkabuğunu ikiye ayıran derin kanyonlardan ötürü yüzeyi oldukça pürüzlüdür.Aynı zamanda koronalar denen tuhaf görünümlü,oval biçimli yüzey şekillerine sahiptir.Bazı yerlerde,yüzeydeki faylar (yarıklar) çapraz olarak kesişirler.Başka yerlerde de Miranda’nın yüzeyi buzul volkanizması yüzey boyunca yumuşamış ve sulu buzlar püskürten buz volkanları hareketiyle parçalara ayrılmıştır.Diğer dört büyük uydu gibi Miranda’ nın da iç kısmında birtakım jeolojik aktiviteler olması muhtemeldir.Bu aktiviteler dünya’nın yüzeyini değiştiren volkanizma ve tektonizma hareketleriyle aynı prensibe dayanarak bu uyduların yüzeylerinde değişime sebep olur.

      Uranüs Adı Nereden Gelir

      Uranüs,bu gezegenin ilk adı değildi.Sör William Herscher bu gezegene kendi mali destekçisi olan kral 3.george’e atfen Georgium Sidus adını vermek istemiştir.Bu istek büyük britanya dışındaki gözlemcilere pek uymamıştır.Böylece bir süre devam eden tartışmaların ardından Güneş’ten uzaklıkta 7. sırada olan gezegene Uranüs adı verilmiştir.

      Bu isim popüler bir tercihti; öyleki gezegenin keşfinden kısa bir süre sonra alman kimyacı Martin Klaproth yeni bir radyoaktif element bulup buna uranyum adını vermiştir.

       

      Kaynaklar

      Carolyn Collins Petersen Astronomy 101 A Crash Course in the Science of space

      ZİYARETÇİ YORUMLARI

      Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

      BİR YORUM YAZ
      Don`t copy text!